16 Ağustos 2013 Cuma

Parasız Yatılı


 PARASIZ YATILI
"Parasız yatılı imtihanlarının çocukları hep erken gelir. Hiç gecikmezler."
SABAH ESKİMİŞLİĞİN 

Öğretmen tırnaklara bakacak, oysa kemirilmiş, sıskacık ellerimi saklayacak yer de yok,  okul önlüğüm gittikçe soluyor ; öğretmen sevgisiz , soğuk, yorgun

İlkokulun o Tanrısal öğretmenleri nasıl da korktuklarımız , saydıklarımızdı, nedense göğün bitimine doğru yok olup giderlerdi ders süresince.

Bir arsa vardı da çok deve dikenleri doluydu orası , o çocuk yaşamının ince , duygulu özgürlüğünü ne güzel derleyip ,topluyordu o arsalar ; bu kente ne oldu bilemiyorum , çocuklara arsa bırakmadılar , sıkıntıdan esneyen , akık koca binalarla dolduruyorlar.

ÖZGÜRLÜK ATLARI
Çocuğun kirpikli çocuk gözleri vardı.
Yemek yediği iskemlenin önünden inip kediye gitti.
Kedi sobanın yanında kedileşip duruyordu...

Parasız yatılı sınavına girerken Tanrı'ya dua ediyordum.
"Ne sandınız . o zaman Tanrı vardı.Onunla aramıza dünya girmemişti...İlkokulu bitirmiştim.Ellerimde zafiyet bezeleri...Sınavı kazanmalıydım.Hiç yolu yoktu başka okumanın."
Ben çocukken( ne zaman çocuk olmuştum!) görünmeyen adam olup pasta yemek isterdim.Ne kıtmış tutkularım.
Gidiyor musunuz?
Güle güle.
Kapıyı iyice kapayın.
Sizden üşüdüm.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder